İş, ev ve özel hayatınızda olup biten bir sürü olay var. Ve siz bunları bir türlü kafanızdan atamıyorsunuz. Sorunlar büyüdükçe sizin sabrınız azalıyorsa önerilerimize kulak verin!Bol bol ara verin...Ara vermek, insanın kendi dünyasıyla başbaşa kalmasını, işlerden uzaklaşmasını sağlar. Bu küçük araları günde en az 10 kez vermek gerekir. Oturduğumuz yerde duruş biçimimizi değiştirme, sırtı dikleştirme hatta imkanımız varsa esneme hareketleri bizi rahatlatabilir. Gün içinde birkaç kez kaslarımızı gevşetmek gerekir. Sürekli kullandığımız vücut hareketlerinin tam tersini uygulayın. Örneğin sekreterseniz ve hep aynı yönden telefonlara bakıyorsanız başınızı diğer tarafa doğru iyice gerin. Kaslarınızın gevşediğini hissedeceksiniz. Derin nefes alınAra sıra göğüs kafesi yerine diyaframdan nefes almaya çalışın. Bu siz mutlaka rahatlatacaktır. Doğal ışık dinlendirirİş ortamında ışığın doğala yakın bir renkte olması, değişik kaynaklardan gelmesi gerekir. Yetersiz ışık daha fazla yoğunlaşmayı gerektirir. Bu bakımdan aşırıya kaçmamak, masayı güneş alacak şekilde yerleştirmek, halojen lambalar kullanmak daha uygun olacaktır. Çalışma masanızın yerini değiştirinÇok sık olmamak koşuluyla arada bir masanın yerini değiştirmek iyidir. Aynı zamanda masanın üstünde ve çevresinde duran eşyaların yerleri de değiştirilebilir. Bu uygulama tekdüzeliği kırar ve stresin doğmasını önler. Dağınıklığı dert etmeyinGerekli özeni göstererek bu sorunla kolayca başa çıkılabilir. Bunun için ayda bir olağanüstü toparlamalara girmeye gerek yoktur. Günümüzün 10 dakikasını odanızı düzenlemeye ayırmak yeterlidir. Belgeleri hemen çanta ya da dosyaya yerleştirin. Masanızda sadece o gün kullanacaklarınız bulunsun. Son önerilerBaşkalarına yönelik olumsuz duygularınızı sakince anlatmayı deneyin. Bu duyguları ne kadar uzun süre içinizde tutarsanız, stresiniz o ölçüde artacaktır. Kolay erişebileceğiniz hedefler için fazla beklemeyin; kendinize çok sayıda küçük ve kolay hedefler belirleyin. Ara sıra iyi anılarınızdan yararlanın; geçmişteki olaylara dönün ve yaşamınıza biraz neşe katacağınıza inandığınız projelerin programını yapın. Onlara ulaşmayı bekleyin.
Psikolojik Danismanlik Merkezi
Erdinc ÜSTÜNDAG
07851-496 15 03
email : psikolojik@web.de
Mittwoch, 16. April 2008
KEKEMELiGE 10 Günlük Seanslar
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar!”
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar”. Kekeme çocuklar çocuğu zaman konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında dahi konuşmayabilirler. Bu da ilk etapta onların yanlış tanınmalarına neden olur. Kekemeler zihinsel gelişim açısından diğer bireylerden daha geri değildirler. Yalnız konuşma konusunda daha isteksiz olabilirler. Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma malolmuş bir çok kekeme vardır. Aristotle, Charles Darwin, Marylin Monroe, Bruce Willis, Isaac Newton, Musa Peygamber.
Kekemelik Belirtileri Nelerdir?
· Ses, hece ya da kelime tekrarları (K-k-k-kalem aldım/ Dün ha-ha-halama gittik/ Ben- ben-ben geldim.)
· Ses uzatmaları (aaaaabim / sssssenin)
· Abartılı yüz ve beden hareketleri (ayakları yere vurma, kaş kaldırma, burun kanatlarının hareket etmesi, göz yumma, göz kırpma, kolların aşırı hareket etmesi, başını sallama, dudakları büzme, dil ve dudaklarda titreme, abartılı ağız, çene hareketleri vb.)
· Düzensiz nefes alma. Konuşurken nefes almaya çalışma.
· Konuşmaktan kaçınma.
· Bir şeyi söylerken takıldığında konuyu değiştirme ya da konuşmaktan vazgeçme.
· Konuşamadığına ilişkin yorumlarda bulunması. (Konuşamıyorum, konuşmaya başlayamıyorum, arkadaşlarım konuşmamla alay ediyor vb kendi konuşmasına ilişkin yorumlarda bulunması, konuşurken yüzünü saklama ya da ağlama vb).
Kekemeliğin Arttığı Durumlar:
Telefonda, kalabalık dinleyicilere ve otorite figürlerine karşı konuşma, fıkra anlatma, birinin adını söyleme, adı sorulduğunda cevap verme, zaman baskısı altında olma, beklenmedik bir durumla karşılaşma, yeni insanlarla tanışma, yeni bir şey söylemek durumunda kalma.
Kekemeliğin Azaldığı / Yok Olduğu Durumlar:
Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, koroyla ya da diğer bir kişiyle birlikte okuma, fısıltıyla konuşma, küçük çocuklarla konuşma, yüksek/ maskeleyici gürültünün etkisi altında konuşma, monoton konuşma, ritim tutarak konuşma. Bu gibi konuşma durumlarında en ağır kekemelerin bile oldukça akıcı konuşabildiklerini görebilirsiniz.
KE-KE-ME-LİK SEANSLARI KESINLIKLE MÜMKÜNDÜR
Erdinc Üstündag -
Psikolojik Danismanlik Merkezi -- psikolojik@web.de ----- +49- 7851- 4961503
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar”. Kekeme çocuklar çocuğu zaman konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında dahi konuşmayabilirler. Bu da ilk etapta onların yanlış tanınmalarına neden olur. Kekemeler zihinsel gelişim açısından diğer bireylerden daha geri değildirler. Yalnız konuşma konusunda daha isteksiz olabilirler. Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma malolmuş bir çok kekeme vardır. Aristotle, Charles Darwin, Marylin Monroe, Bruce Willis, Isaac Newton, Musa Peygamber.
Kekemelik Belirtileri Nelerdir?
· Ses, hece ya da kelime tekrarları (K-k-k-kalem aldım/ Dün ha-ha-halama gittik/ Ben- ben-ben geldim.)
· Ses uzatmaları (aaaaabim / sssssenin)
· Abartılı yüz ve beden hareketleri (ayakları yere vurma, kaş kaldırma, burun kanatlarının hareket etmesi, göz yumma, göz kırpma, kolların aşırı hareket etmesi, başını sallama, dudakları büzme, dil ve dudaklarda titreme, abartılı ağız, çene hareketleri vb.)
· Düzensiz nefes alma. Konuşurken nefes almaya çalışma.
· Konuşmaktan kaçınma.
· Bir şeyi söylerken takıldığında konuyu değiştirme ya da konuşmaktan vazgeçme.
· Konuşamadığına ilişkin yorumlarda bulunması. (Konuşamıyorum, konuşmaya başlayamıyorum, arkadaşlarım konuşmamla alay ediyor vb kendi konuşmasına ilişkin yorumlarda bulunması, konuşurken yüzünü saklama ya da ağlama vb).
Kekemeliğin Arttığı Durumlar:
Telefonda, kalabalık dinleyicilere ve otorite figürlerine karşı konuşma, fıkra anlatma, birinin adını söyleme, adı sorulduğunda cevap verme, zaman baskısı altında olma, beklenmedik bir durumla karşılaşma, yeni insanlarla tanışma, yeni bir şey söylemek durumunda kalma.
Kekemeliğin Azaldığı / Yok Olduğu Durumlar:
Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, koroyla ya da diğer bir kişiyle birlikte okuma, fısıltıyla konuşma, küçük çocuklarla konuşma, yüksek/ maskeleyici gürültünün etkisi altında konuşma, monoton konuşma, ritim tutarak konuşma. Bu gibi konuşma durumlarında en ağır kekemelerin bile oldukça akıcı konuşabildiklerini görebilirsiniz.
KE-KE-ME-LİK SEANSLARI KESINLIKLE MÜMKÜNDÜR
Erdinc Üstündag -
Psikolojik Danismanlik Merkezi -- psikolojik@web.de ----- +49- 7851- 4961503
Abonnieren
Posts (Atom)